Anksiyete Yaşayanların Anlayabileceği 5 İlginç Gerçek
Anksiyete, psikolojik bir kaygı bozukuğudur. İleri seviyelere ulastığında klinik müdahale dahi gerektirebilir. Günümüzde çoğu insanın asosyallikle karıstırdığı bu psikolojik bozunluk toplum üzerin de %20 lik bir etki alanına sahiptir.
Kaygı ve panik durumunun ileri seviyesi olan anksiyete bozukluğu yasayanlar nelerle bas ediyor peki? İste anksiyete yasayanları anlayabileceği 5 gerçek..
Panik gerektirmeyen durumlar
Örneğin bir yakınınız aniden rahatsızlandı ve hastanede.. telefonla da size haber veriliyor ve sakinliğinizi korumanız gerektiğinizi biliyorsunuz. İste bu durum anksiyete mağdurları için cok büyük bir felaket ve büyük tehlike gibi karsılanır , ani panik durumu yasayabilirler...
Hastalık durumları
Hafif bir diş ağrısı veya kol kas ağrıları normal insanlar da bir endise yaratmazken kaygı bozukluğu yasayanlar bunu kalp krizi veya diğer büyük hastalık geçirdiklerine bile bağlar, kendilerini inandırabilirler..
Sabırsızlık
Önemli bir isiniz çıktı ve bu is için bir süre beklemeniz gereken asamalardan geçmek zorundasınız.. Bu bekleyis onlara asırı sabırsızlık ve korku aşılar islerini sonsuza kadar halledemeyeceklerini düşünürler...
Sosyal ortamlar
Misafirliğe gittikleriin de veya arkadas ortamların da oldukca tedirgin olurlar. Çünkü herhangi bir hareket veya söylemle rahatsızlık yaratmaktan ya da yük olmaktan korkabilirler.
Karamsarlık
Genel olarak karamsardırlar çünkü kaygı dürtüsü karamsarlığı beraberinde getirir. Önemli sınavlarda yanlıs cevap verme korkusu ve is ortamında hata yapma korkusu ya da yapılan hata da basarısız olma korkusunu çok derinlerde yasarlar...
Genel olarak günümüz de çok fazla karsılastığımız bazı durumlar insanlar da 'acaba anksiyete mi ' sorusunu kendilerine sordurmakta... Ancak Anksiyete hafif bir durum gibi baslasa da ilerlediği durumlar da hastalık boyutuna ulasabilir ve tüm hayatı etkileyebilir..
Zor durumlar karsısında çaresiz kalmak ya da gecmiste yasanan travmalar sonucu etkisinden çıkamadiğımız durumlar psikolojimizi etkileyebilir. Böyle durumlar da etrafa veya kafamızn içinde ki sorulara aldırmadan uzmanlara danısmak en doğru yoldur.