BUGÜNÜ YAŞAMAK
“Hayatınızı seviyorsanız, zamanınızı boşa geçirmeyiniz;
çünkü zaman hayatın ta kendisidir” Benjamin Franklin
Boş zamanımız yoktur boşa geçen zamanımız vardır. Geriye baktığımızda hayatımızın her anını tam dolu olarak yaşayabildiğimizi söyleyebilir miyiz? Şu an bulunduğumuz konumdan hoşnut isek, bu gün dün amaçladığımız noktada isek, bu gün hayatımızda yer ve öncelik vermemiz gereken işleri ihmal etmediysek, bu gün şunu yapabilirdim, yapmak için zamanım da vardı ve yapsam benim için aslında çok iyi olurdu deyip de yapmadığımız bir şeyler çok az yada hiç yoksa bu günümüz boş geçmemiştir demektir.
Günümüzün muhasebesini yaptığımızda uyumam gerektiği uyudum ne fazla ne eksik, yemek yemeye zaman ayırdım, ailemle zaman geçirdim, arkadaşlarımla beraber oldum, müzik dinleme ve/veya müzik dinlemek için zaman ayırdıysam, öss-oks-sbs-kpss-dgs gibi sınavlardan birisine hazırlanıyor ve bunun için de yeterince zaman ayırabildiysem, bunların hepsine gerekenden ne fazla ne eksik yerinde ve yeterince zaman ayırabildiysek, günü çok iyi değerlendirmişiz demektir.
Zaman; değiştirilmesi, geri döndürülmesi ve biriktirilmesi mümkün olmayan ve herkese eşit olarak verilmiş bir kaynaktır. Bir günümüz 24 saat olduğuna göre akıp giden zamanımızı daha düzenli ve daha verimli bir şekilde kullanmalıyız. Zamanımızı boşa geçirdiğimizde bir bakıma hayatımızı boşa geçirmişiz demektir. Çünkü zaman hayatımızın en önemli parçasıdır. Zamanı iyi yönetebilirseniz hayatınızda düzenli olacaktır.
Zamanımızı üç temel amaç için harcarız. Bunlardan birincisi; çalışmak, geçimimizi sağlamak, para kazanmak için harcadığımız zaman. İkincisi kişisel ihtiyaçlarımız, yemek içmek ve kişisel bakımımızı gidermek için harcadığımız zamanımız. Üçüncüsü ise Hobilerimiz için, hoşumuza giden faaliyetler için,eğlenmek,dinlenmek için harcadığımız zaman dilimini içerir.Bu yaptıklarımızın hepsi için dünyadaki bütün insanlara eşit olarak hazinemizden harcarız.Bu hazineden ne kadarlık bir fayda,güzellik,çıkar,iyi bir hayat çıkaracağımız ya da çıkaramayacağımız bu hazineyi ne şekilde ve nereye harcadığımıza bağlıdır.
Herkese eşit verilen bu hazineyi hayatımızda ne ölçüde, nerede, nasıl, niçin harcadığımız bizim için hayat kalitemizi belirler. O hazineye herkes sahip ama elde ettiklerimiz niçin farklı? Bu farkı yaratan zamanı yönetme, hayatı yönetme anlayışımızdan kaynaklanmaktadır.
G.Bernard Shaw,”Biz iki hırsız arasında kendimizi feda ederiz. Düne ait üzüntüler ile yarına ait korkular.”diyor. Dünde yaşanmışları düşünmemiz, dünde yaşananlara kafa yormakla hiçbir şeyi değiştirmediğimiz gibi bu gün yapmamız gerekenleri de yapamadığımızı görürüz; çünkü düne konsantre olmuşuzdur, bütün ilgi ve dikkatimizi dünde yaşananlara odaklandırmışızdır. Böyle yapmakla dünün biz de yaratmış olduğu zararı, bu günümüzü de boş geçirmekle arttırmış oluruz. Onun için dünden alınacak bir ders varsa o dersi bu günümü yaşamalıyız. Geçmişte bize zarar veren bir şeyin bu günümüze de yarınımıza da zarar vermesine göz yummamalıyız.Dünün pişmanlıkları ve gelecekle ilgili hayallerimiz bu günümüzü dolduracaktır,bu günümüz dün ile yarının yaşandığı bir zaman dilimine dönüşecektir.
Dünya üç günlüktür, dün, bu gün ve yarın; Dün geçti, yarının geleceği belli değil, öyleyse bugünün kıymetini bilmeliyiz…
Dün yaşananlardan ders alarak, geleceğe güvenle ve umutla bakarak yarını gerçekleştirmek için bu günü, sadece bu günü yaşamak zorundayız. Bu günde yaşarsak yaşadığımızı anlarız,bu günü her anını hissederek yaşarken günümüz daha verimli ve anlamlı olur.Bu güne konsantre oluruz, bu günün her anı bizim için daha anlamlı olur…
Bu günümüzü dün yaptıklarımız ya da yapmadıklarımız belirledi, yarınımızı da bu günümüz belirleyecek; yarınımıza dair yaşanılacaklar, ulaşılacaklar için elimizde sadece bu günümüz vardır. Gelecek için bu günden bir şeyler yapmalıyız, dünü sorgulamayla, keşkelerle geçirirken bu günümüzde bom boş geçebilir. Hayatımızdaki bu günümüz bir daha hiç yaşanmayacaktır, yarın bu gününü yaşayamayacağız, bu gün hiçbir zaman dünü yaşayamayacağımız gibi…
Hayatımızı hep erteleriz; Üniversite sınavını bir kazanayım siz beni o zaman görün, hayatımı nasıl yaşayacağım deriz. Üniversitede okurken şu okul bir bitsin mesleğe bir atılayım siz beni asıl o zaman görün deriz. İş ile meşgulken de bir şeyleri yine erteleriz bir emekli olayım siz beni o zaman görün deriz, ertelediğimiz hayatımıza bir türlü kavuşamadan hayata veda ederiz.
Kararsızlık, ertelemek, ayrıntılar içinde boğulma, işleri zamanında bitirememek, dinlenme ve hobilere zaman ayıramama, işleri önem sırasına koyamama ve hayır dememiz gerektiği yerlerde hayır diyememek zamanımızı etkin ve randımanlı kullanmamızı engellemektedir. Günümüzü planlamamız bu engelleri ortadan kaldırmamızı kolaylaştıracak ve bu günü her anıyla yaşamış olacağız.
Dünün pişmanlıkları ve geleceğin hayalleriyle bu günümüzün farkına bile varmadan geçmesine izin vermemek için; zamanını etkin bir şekilde planlayan ve yöneten, dünden ders çıkararak bu gününe sahip çıkan, yarınla ilgili hayaller içinde yaşayan değil hedefleri için bu günü yaşayan bireyler olmak dileğiyle…
Metin KILIÇ
Uzm.Psikolojik Danışman
